Bu Saldırı Sadece İran’a Değil, Tüm Ümmete Yapılmıştır”

İsrail’in geçtiğimiz günlerde İran’a yönelik gerçekleştirdiği doğrudan saldırı, sıradan bir askeri hamle değildir. Bu saldırı, bütün bir İslam coğrafyasına yöneltilmiş açık bir tehdit, direnişin ruhuna ve ümmetin onuruna indirilmiş bir darbedir.

Siyaset Yayın: 17 Haziran 2025 - Salı - Güncelleme: 17.06.2025 21:12:00
Editör -
Okuma Süresi: 3 dk.
49 okunma
Google News
“Bu Saldırı Sadece İran’a Değil, Tüm Ümmete Yapılmıştır” İsrail’in geçtiğimiz günlerde İran’a yönelik gerçekleştirdiği doğrudan saldırı, sıradan bir askeri hamle değildir. Bu saldırı, bütün bir İslam coğrafyasına yöneltilmiş açık bir tehdit, direnişin ruhuna ve ümmetin onuruna indirilmiş bir darbedir. Bu pervasız saldırı; yalnızca İran’ı değil, bölgedeki tüm direniş damarlarını, bağımsızlık iradesini ve ümmetin dirliğini hedef almıştır. Bu bir savaş değil, bir planın adım adım işletilmesidir. Emperyalistlerin yıllardır uygulamaya koyduğu büyük işgal ve kuşatma planının yeni bir aşamasıdır. Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız bu süreci yıllar öncesinden şu sözleriyle öngörmüştü: “Önce Irak’ı işgal edecekler, sonra Suriye’ye yerleşecekler, ardından İran’a saldıracaklar. Çünkü asıl hedef Türkiye’dir.” Bugün bu sözlerin doğruluğu, bir kehanet gibi gözlerimizin önünde gerçekleşmektedir. İslam coğrafyası bir bir zayıflatılmakta, kuşatılmakta ve parçalanmaktadır. İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, aslında ümmetin sinir uçlarına yapılan bir saldırıdır. Hedef sadece bir ülke değil; direnişin iradesi, bağımsızlığın umudu, ümmetin geleceğidir. Ancak ne yazık ki, bu açık saldırı karşısında ne uluslararası kamuoyu yeterli tepki göstermiştir, ne de İslam ülkeleri yekvücut bir duruş sergileyebilmiştir. Kimisi sessiz kalmış, kimisi ise cılız ve etkisiz açıklamalarla yetinmiştir. Bu sessizlik, zalimi cesaretlendirmekten başka hiçbir işe yaramamaktadır. Unutulmamalıdır ki İran’a yapılan bu saldırı, sadece bir ülkeye değil; bölgede bağımsızlık isteyen, dik duran tüm Müslüman halklara bir gözdağıdır. Bugün İran’a sessiz kalanlar, yarın Türkiye kuşatıldığında da konuşamayacaklardır. Bu nedenle yılanın başı daha bugünden ezilmelidir! Bu noktada, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Suat Kılıç’ın sözleri durumu en net şekilde özetlemektedir: “İsrail laftan anlamaz, güçten anlar!” Artık sadece kınamak yetmez! İslam ülkeleri kararlı, sonuç alıcı adımlar atmalı; ekonomik, siyasi ve diplomatik güçlerini birleştirerek gerçek bir İslam birliği oluşturmalıdır. Bizler, bu coğrafyada sadece kendi sınırlarımızı değil, tüm mazlum halkların onurunu ve geleceğini de savunmak zorundayız. Mazlumun kimliği, dili ve mezhebi değil; adalete susamışlığı önemlidir. İran’a yapılan bu saldırı bizi doğrudan ilgilendirir. Çünkü bu saldırı, aynı zamanda bu toprakların istikbaline yöneliktir. Müslüman ülkelerin parçalanması, zayıflatılması ve teslim alınması hedeflenmektedir. Buna asla izin veremeyiz. Bu oyunu bozmak, hepimizin ortak görevidir. Birliğimizi, dirliğimizi ve geleceğimizi; ancak basiret, feraset ve kararlı bir duruşla koruyabiliriz. Ve biz bu duruşu, Milli Görüş'ten ve merhum Erbakan Hocamızın vizyonundan miras aldık. Abdullah KILIÇPARLAR Yeniden Refah Partisi Nizip İlçe Başkanı
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.