GAZİANTEP'TEKİ HOLDİNGLER İŞ ADAMLARI VE STK'LAR BU DEVRAN BÖYLE GİTMEZ

Yazacak çok şey var, söylenecek çok şey var ama her şeyin de bir vakti olduğunu unutmayalım. 6 Şubat 2023 Saat 04:17 yazın bu tarihi bir yere. Asrın felaketi ve yüz yıldır

Gündem Yayın: 17 Şubat 2023 - Cuma - Güncelleme: 17.02.2023 23:15:00
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
306 okunma
Takip EtGoogle News
GAZİANTEP'TEKİ HOLDİNGLER İŞ ADAMLARI VE STK'LAR BU DEVRAN BÖYLE GİTMEZ Yazacak çok şey var, söylenecek çok şey var ama her şeyin de bir vakti olduğunu unutmayalım. 6 Şubat 2023 Saat 04:17 yazın bu tarihi bir yere. Asrın felaketi ve yüz yıldır olmayan 10 ili kapsayan bir sarsıntı ve ardından gelişen süreç akıllardan hiç çıkmayacak. Tarihte yaşanmamış ve bu jenerasyonun kesinlikle şahit olmadığı peş peşe yaşanan iki depremin izleri uzun sürede silinecek gibi değil. Böyle bir afete kimse hazırlıklı değildi kendimizi aldatmayalım, kimsenin bilmediği bir anda ve görülmemiş bir şiddette sarsıldık ve sonrasında gelişenleri kelimeler ile anlatmak mümkün değil. Doğal afet dedik ve elbette yaşananların da normal olması beklenemez. Ama, özellikle Gaziantep merkezinde üç blok ve iki apartman haricinde yıkım yaşanmadığı ortayla çıktı. 3 milyon kişinin yaşadığı kentte Nurdağı ve İslahiye harici merkez ilçelerde çoklu bina yıkımları yaşanmaması afetin az zararlı yüzü olarak karşımıza çıktı. Kara yoluyla ulaşımın koptuğu, GSM şebekelerinin kesik çalıştığı, elektrik, su ve doğalgazın olmadığı bir ortamda temel yaşam materyallerine ulaşmakta elbette zor oldu. Deprem felaketini duyardık ama yaşamak farklı bir olaymış. Gaziantep halkı bu olayı yaşadı ve millet yine kurtuluş savaşında olduğu gibi birlik ve berberliğini gösterdi. Lokal olarak yaşanan hak yemeler, bencillikler ve aksayan yaşam kaynakları depremin ardından geçen ilk 3 gün sonra hızla çözülmeye başladı. Şimdi ders çıkarma zamanı, 4 bine yakın canımızı bu şehirde toprağa verdik onların acısını yaşamak ve bir daha aynı acıları yaşamamak için tedbirlerin alınma zamanı. 6 ve 10 Şubat arası yaşananları kimse unutmasın diye bu satırlara ve tarihe not düşüyorum. Sınıfta kalanlar ve beklenmedik gayret gösterenleri Gaziantep halkı gördü ve kamuoyundan bana gelen görüşleri geniş ölçekte değerlendirmem sonucu vardığım sonuç şöyle oldu: Bu şehirde Baklava, fıstık, kebap ve yiyecek sektöründe faaliyet gösterip şehrin kaymağını yiyenler sınıfta kaldı. Gaziantep’ten milyarlık ihracat yaptığını açıklayarak boy boy poz veren sanayicilerden birkaç tanesi hariç büyük çoğunluğu ya şehri terk ederek yada bağ evlerine çekilerek şehre ahde vefalarını göstermediler sınıfta kaldılar. Şehrin imarda, arsada, kredide aslan payını alan Holdingler, Anonim Şirketler ne hikmetse kurumsal olmalarına rağmen ilk 4 gün ortaya çıkmadılar. Cumhurbaşkanı ve ekibi deprem bölgelerini ziyaret ederken yanında poz vermek için yarışan ve sahada olduğunu deklare etmeye çalışanlar telefonlara bile bakma zahmeti göstermeyenler sınıfta kaldılar. Gelelim şehri yönetenlere şehri eminlere, onlarda ilk şoku atlattıktan sonra sahada yer aldılar ancak neyin nasıl yapılacağı konusunda koordine eksikliklerinden dolayı ilk birkaç gün bir şey yapamadılar. Şimdi bu saatten sonra kimse çıkıpta ben vardım o yoktu derdine düşmesin. Biz her şeyi çok net gördük, kimim kimlerle nerede ve nasıl hareket ettiğini net olarak kayıtlarımıza geçtik. Bu sanayici bunu yaptı, bu bürokrat şöyle çalıştı diyerek kimsenin reklamını yapma zamanı değil. Önce yaralarımızı bir saralım, acımızı bir yaşayalım sonra kim ne yapmış tek tek paylaşırız. Bu felaketin üzerinden siyaset yapmak isteyen, reklam peşinde koşanlara Allah daha büyük acı yaşatır diye umuyorum. Çünkü zaman birlik zamanı, zaman beraberlik ve kenetlenme zamanı. 13 günü geride bırakırken, ismini tek tek yazmadığım dürümcü, sanayici, esnaf, memur, bürokrat ve yüzlerce binlerce bu şehre o kötü günde sırtını dönmeyen karınca kararınca yardımda bulunan herkesten Allah razı olsun. Yazımın başında dediğim gibi üç beş müteahhidi cezalandırmak bu şehrin depreme hazırlıksız olma sorununu çözmeyeceği gibi, konteyner ve çadır kent kurmakla, yemek dağıtmakla, kredi faizlerini silmekle ve hane başı para dağıtmakla sadece güncel sorunları çözeriz, büyük sorun yine çantada durur vaziyette bekler. Söylemeden geçmeyeyim ‘Bu devran böyle gitmez’ demiştim aynen de öyle. Devir değişir, gün olmadan neler olur neler… Şehrin 20, 30 ve 50 yıldan bu yana sözünü söyleyip son yıllarda yeni oluşumlarla ayakta kayıp kendini zamana göre değiştiren yapılar, kişiler ve kurumlar bu devranın böyle gitmeyeceğinin eninde sonunda bir hesap ve bedel olacağını bilmeleri lazım. Allah başka felaketlerden korusun diyorum ve GAZİŞEHİR HABER AJANSI OLARAK hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağılğı, yaralılara acil şifa diliyorum.
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.